İZMİR – Baskı ve mobbing iddiaları ile gündeme gelen emniyet teşkilatı içerisinde “haksız” olarak nitelendirilen tayin uygulamalarına bir yenisi daha eklendi. Söz konusu tayinler nedeniyle birçok polis yaşadığı zorlukları daha önce de defalarca dile getirirken, bu kez ise durum bugüne kadar karşılaşılandan biraz daha farklı…
26 yıllık polis memuru olan Y.T, 14 yıldır Malatya Polis Eğitim Merkezi’nde görev yapıyordu. Y.T’yi diğer polislerden farklı kılan nokta ise bakıma muhtaç üç ağır engelli çocuğunun bulunmasıydı. Biri 30, diğeri 28, en küçüğü ise 15 yaşında olan üç erkek çocuğun tek yaşam belirtisi nefes almalarıyken, 6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli depremlere de Malatya’da yakalanan Y.T. ve ailesi, üç engelli çocuk ile hasarlı binadan şans eseri çıkabildi. O süreçte bir çok depremzede ailenin yaşadığı zorlukları çocuklarının durumu nedeniyle daha da ağır yaşayan polis Y.T. ve eşi, çocuklarının yaşamsal bakım malzemelerini bulmakta güçlük çekti.
Malatya milletvekillerinden bölgedeki belediyelere kadar herkesi arayan aile, yardımlarla ayakta kalabildi. Aradan geçen sürenin ardından ise bir buçuk ay önce polis memuru, kentin bir ucundan diğer ucuna gerekçesiz olarak tayin edildi. Gazete Duvar’a konuşan polis eşi S.T, deprem günlerinden tayin sürecine kadar yaşananları anlattı.
‘MALATYA’NIN BİR BAŞINDAN DİĞER BAŞINA SÜRDÜLER’
Türkiye’de bu durumda olan tek polis ailesi olduklarını belirten S.T. “30 yaşında ağır engelli bir çocuğum var. Yatalak vaziyette ve nefes almaktan başka bir yaşam belirtisi yok. Onun küçüğü 28 yaşında o da aynı durumda. En küçük çocuğum ise 15 yaşında o da aynı durumda. Hepsi ağır engelli ve tıbben tedavileri yok. Sadece bakımını yapıp onları hayatta tutmaya çalışıyoruz. Türkiye’de polis teşkilatında eşimin durumunda olan başka bir polis yok. Üç ağır engelli çocuğu olan tek aileyiz” dedi. Depremde yaşadıkları sürece değinen S.T, şöyle devam etti;
“Depremde üç engelli çocuğumuzla evimizden zor çıktık. Evimiz orta hasarlıydı. Bahçemiz vardı. Bahçeye gittik. En çok sıkıntı yaşadığımız konu çocukların bakım malzemeleri oldu. Bez ve benzeri malzemeler konusunda sıkıntı yaşadık. Buradaki milletvekilleri dahil herkesi aradık ancak o dönem bir çözüm bulamadık. Yardımlarla ayakta kalmaya çalıştık. Sonrasında Polis Okulu’ndan 40 kişinin tayinini çıkardılar. Bir baktık ki tayini çıkanlar arasında eşim de var. Bir buçuk saat uzaklıktaki yere tayin ettiler. Tayin gerekçesinin ne olduğunu bilmiyoruz. Malatya’nın bir başından diğer başına sürdüler.”
‘ÇOCUKLARIMIZI YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ’
“Daha önce çalıştığı kurumda Dünya Engelliler Günü’nde olsun ya da diğer bazı özel günlerde gelip hal hatır sorar giderlerdi. Bu Dünya Engelliler Günü’nde Malatya Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü engelli çocuğu olan polislere yemek verdiler ancak bizi çağırmadılar” diye belirten S.T, “Eşim daha önce eve 2-3 dakika mesafe uzaklıkta çalışıyordu. Üç ağır engelli çocuk, taşınması, bakımı takdir edersiniz ki çok zor. Mesai saatlerinde acil bir ihtiyaç olduğunda izin alıp geliyordu. Bir buçuk aydır yani tayin olduğundan beri çocuklarını yaşatmak için göreve bile gidemiyor. Senelik izin almak durumunda kaldı” dedi.
‘LÜTFEN SESİMİZİ DUYUN’
Eşinin çok başarılı bir polis olduğunu dile getiren S.T, tüm hukuki yolları zorladıklarını ancak bir çözüm bulamadıklarını söyledi. S.T, “Hakkında hiçbir soruşturma olmadığı gibi bir çok taktir belgesi var. Defalarca Akademi Daire Başkanlığı’nı aradık ve durumu anlattık. ‘Neden tayin ettiniz?’ diye sorduk. Cevap yok. ‘Başkanımız personel ile görüşmüyor’ deyip kapatıyorlar. Emniyet Genel Müdürlüğü, Personel Daire Başkanlığı hepsini aradık ve defalarca mağduriyetimizi aktardık. Ancak aynı cevabı aldık. Bütün yollar tükendi. Basın ile paylaşmaya mecbur kaldık. Tamamen tıkandık” diye konuştu.
2011’de çıkarılan Başbakanlık Genelgesi’ne de dikkat çeken S.T, genelgede yer alan “Engelli çocuğu olan memurun istemedikçe tayini çıkarılamaz” ifadesine dikkat çekti. “Genelgeyi de tanımıyorlar” diyen S.T, yetkililere çağrıda bulunarak, “Mağduriyetimiz zaten malum… Mağduriyet bir yana da ülkemiz adına çok üzüldüm. Siz bu yöneticilerle Türkiye’yi nasıl kalkındıracaksınız? Emniyet müdürleri, yetkilileri makamında misafir karşılamak için mi var bu ülkede bilmiyorum. Üç çocuğumuzla durumumuz ortada. Ne diyelim. Lütfen sesimizi artık duysunlar. Bir çare bekliyoruz” dedi.